karanlığın içine gizlenmiş dolunayın o beyaz ışıltısı için de balkonda oturup sabahın tüm yorgunluğunu atmaya çalışan sessiz şehri dinliyorum. elimde kahve bardağım, üzerimde eski bir şal, aklımda onun balkıyan güzel yüzü.

hele ki o gözleri gitmiyor aklımdan. her göz göze gelişimiz de sanki bir daha göremeyecekmişim gibi korkuyla bakıyorum. derin bir çukura düşmüş gibi hissediyorum çıkmak istiyorum ama çıkamıyorum. onu her gördüğümde daha da yeniliyorum...