Geldin, ey şifa veren gece! Gündüz ışıklarının vahşice yırttığı yüreğime, karanlık merheminden sür. Uykumu ateşe ver, uyumamam için. Odamdaki eşyaların ne konuştuklarını duyur. Öğret bana onların esrarlı lisanını.


Fecir gelip rengi kaybolmadan şarabın, içelim... Çıkalım, sarhoşluğun yüce mertebesine. Elimizde Hayyam'dan kalma asırlık kadehlerle...