Kulağımda bir şarkı. 

Kulağımda asla bitiremediğim bir şarkı. 

Ama her defasında ilk defa duymuş gibi yaptığım şarkı.

Her defasında ilk defa duymuş gibi yapıp kendimi kandırdığım şarkı, kandırıp mutlu ettiğim...

Sen Mavi Kuş ben ise Küçük Kız.

Tıpkı bir Teoman şarkısı gibi, tıpkı o eski tanıdık sıcak günler gibi.

Bilirsin beni en fazla gülümseten şarkı buydu.         

Ne zaman dinlesem geçmişe götürüyor beni, geçmişe senin yanına. Ve ne zaman gitsem o zamana, küçücük ceplerime kocaman anılarla yolcu ediyorsun beni. Yüküm o kadar ağır ki bazen ceplerim bedenimden büyük oluyor.

Ne zaman sığınacak yerim olmasa bana verdiğin anılara sığınıyorum ben de.

Biri duysa belki deli der bana, 'desinler değişemem, desinler değişemem, desinler değişemem...' 

Belki gözlerin çarpacak bu satırlara, düşüneceksin bana mı bu hasret diye. Değil, vallahi değil. Hasretim sana değil. Sana denk gelen kendime, cebime bıraktığın anılardaki gülümsememe. 

Biliyorum okuyacaksın bunu, gözlerin gezinecek her satırda kendini görmek için, kalbin çarpacak hala kalbimde olup olmadığını bilmek uğruna, senin için kalemi elime aldığımı hissetme heyecanıyla bakacaksın bu satırlara. 

İşte hep bu merakla kalacaksın. 

Şimdi eğer okuyorsan bu satırları aç ve dinle kendin için;

"Bulutlar iç içe ve her an başka bir resim oluyorlar..."