Merhaba, benim adım bu. Merhaba, benim adım da şu. Tanıştığıma memnun oldum. Ben de.

 

Karşımdakini tanırken kendi algı sürecimden geçirdiğim için aslında onu tanırken kendimi de tanıyorum. Her seferinde kendimle ilgili farklı bir şeyi öğrenmiş oluyorum, sanırım bu yüzden yeni insanlarla tanışmayı çok seviyorum. Ama onun kendini tanıtmak için bana sunduklarına kendimden parçalar eklersem onun özünü ne kadar görebilirim ki? Kendi işleme sürecimden geçirirken bende olmayan şeyleri söylerse nasıl özümseyebilirim peki? İsterse bana en güzel cümleleri söylesin konuştuğu dili bilmiyorsam anlayamam ki.


O yüzden tanışmak, ortak dili bulmakla başlar. İnsan sadece yarattığı güvenli alanın içinde sosyal bir varlıktır. Güvenli alanda sadece bildiğimiz şeyler vardır, çünkü bilinmezlik tehlikelidir. Bu yüzden çevremize çizdiğimiz o daireye bildiğimiz dili konuşanları alırız. Dilin kültürelliği ve yapaylığının avantajı budur bence. Sonradan öğrendiğimiz ortak semboller sayesinde anlaşabiliriz. Evet, doğal olmadığı için anlatmaya çalıştıklarımız eksik kalır her zaman. Ama eksik kalışlar da bizi tehlikelere karşı güvende tutar. Bazen bilmediklerimiz bazen de öğretmediklerimiz. 


Sosyal psikoloji mi psikanaliz mi yoksa safsatalardan başka bir şey değil mi bilmiyorum. Bu aralar kafam biraz karışık