Uzakların yakın,

Seslerin tanıdık.

Tanışmış mıydık önceden?

Simanda benzer bir yaşanmışlık,

Ellerinde aynı kabullenmiş ifade...

Görmüşüm seni daha önce,

Bir tekrardayım şimdi,

Görmekten fazlası bu.

Kokusunu bilirim,

Tadını, o burukluğu bilirim,

Ellerinin soğukluğu çok benzer.

Yolların, hep o kaybolduğum yollar,

Gözlerinin bir kıyısı uçurum,

Bir yanı bakar denizlere.

Sözlerini aynı yerden bırakıyorsun nehirlere,

Kâğıt kâğıt gemi,

Bir kendine varıyor hislerin.

Sevişlerin alelacele,

Korkar gibi hissettirmekten, incitmekten..

Durmaz bir bakışın gözlerde,

Hep kaçar uzaklara seslerin.

Hızlı adımların,

Sanki kendini ardında bırakabilirmişsin gibi.

Islanmayı da seversin,

Tir tir titreten soğukları da...

Ben biliyorum seni,

Yüzündeki her bir kırışıklığı,

Düşkün dudaklarını,

Ama çocukken tüm dünyayı sığdırdığını gülüşlerine,

Ve gülünce küçülen gözlerini biliyorum.

Nefret ettiklerini biliyorum,

Sevdiklerini sayarım uzun uzun.

Nereye sakladığını sırlarını,

Korkularını gömdüğün o noktayı,

Belkilerini kazıdığını kalbine...

Benden iyi bilen mi var?

Ve korktuğunu da bilinmekten dahi

Çok iyi bilirim.

O yüzden yeni tanışıyormuşuz gibi,

Merhaba.