Tutuşmuşum Merzuka,

yapacak bi' şey yok.

Uzat böğrünü,

gör nasılım orada,

elife nasıl çalıyor hâlım?

Elden ne çare bana,

bizim nefesi Hünkârım, size vermişler

diye söyledi eşikçi.

Tabak lazım, yeme!

Merzuka, sen nesin

sen pir misin hamuşsun,

konuş, ol de konuşsun.

Amma insanlık taslamadan,

bir mezgeldek misali

çırp ellerini kanatların gibi

duaya yönelip,

vuslatın talimleri olsun

içten geçirmeler birbirimizi.

Seni bir yerde okudum Merzuka,

diyordu ki: Güzel güzeldir,

muhakkak gelmeye meyillidir.

~