Bir daha mesafelerden bahsetmeyelim. Bak ben buradayım, iki gözüm. Kilometreleri sayıkladığını duydum uykunda. Doğru mu dediklerin? Korkuyor musun yoksa. Korkma.


Şehrini bağladım şehrime, düğüm yaptım içindeki şüpheleri. Rüzgarı aldım arkama koşuyorum durmadan. Hayır, ağaç da yok buralarda. Takılmaz uçurtmam hiçbir dala. Bir daha mesafelerden bahsetmeyelim. Bak ben buradayım, sevgilim.


Yağmur yağıyormuş orda, burası sıcak hala. Kalın giyin olur mu, üşürsün. Dudakların morarır, titrersin. Nerden mi biliyorum? Yanımda üşümüştün. Elbet benim de seni ısıtamadığım günler oldu. Üzdüm seni bir kış günü, gözyaşların buz tutmuştu efsun gözlerinde. Haklısın... boşver şimdi. Bir daha mesafelerden bahsetmeyelim. Giydin mi ceketini? Acele et, üşürsün.


Sevgilim, bir gece gelsem şehrine güler misin o zaman? Bakma bana öyle buğulu buğulu. Git mi diyor gözlerin kal mı, göremiyorum. Her an akacak gibi gözyaşın. Akarsa gider mi bana olan inancın? Çok mu zor sevmek beni, acı mı veriyor yoksa her an? Sevme beni o zaman, nasıl olsa ben severim. Ne dedin? Mesafeler mi... O yüzden mi ağladın yine göz bebeğim. Öyleyse bir daha mesafelerden bahsetmeyelim.


Bana aşktan bahsetsene biraz, bildiğin ne varsa anlat.

Ama bugün,

en azından bugün

mesafelerden bahsetmeyelim.