“biraz uzun tut boyunu benim için ördüğün nehrin”
**
“bir güvercin çiziyor havaya isli mürekkebiyle tren sesi. esnek ve kesiksiz bir çizgiyle döndürerek ince kamış kalemini”
**
“hem göğünü kaybetmiş, hem beğenmiyor yerini göğsüme dadanan geçimsiz güneş”
**
“kapayıp gözlerimi yürütürüm seni. yürürsün sen çarşılarda, pazarda. ben tam uykuya dalarken burkulur ayağın”
**
“gözlerim kaç zamandır yalnızlığın tekinsiz tüneği.”
**
“yokluyorum elimle çok şükür yerinde, bacanın üstünde ay.”
**
“deniz gidip geliyor kıyıdaki sandalın altında. onu çekemiyor kendine. olsun, değiyor ya her seferinde.”
**
“öyle görünüyor biliyorum senin duru sularında. boyumu kısaltarak gizliyorsun derinliği”
**
“soluğuna bir küçük kuş tünemiş. gölgen yıldız dolu gökyüzünden biçilmiş.”
**
“koskoca ev deniz kenarında. nasıl da uymuş sudaki yansısına”
**
“kadranı kederli bir mask gibi. kalakalmış meydanda ve şaşırmış vaktini. rüzgarın ıslıkladığı bir eski saat kulesi”
**
“duvarı atlamış bir ağaç bakışındaki bu parlak ışıltı”
**
“bir avuç paradır geceleri ayın körfeze serptiği. ve her gün çakıllardan çakıl seçer bir çocuğun elleri”
**
“gergefinin o küçük alanında acısa da canı, açacak gül adına, kanaviçe işleyen sever parmağındaki kanı”