Gün pekmeze dönmüş acımtırak bir hava

Taze çimenler kaskatı şekerinden yenmiyor

Sokaklarda bulunmuyor ya tencereyle tava

Bir şeyler desem diyorsun da her yerde söylenmiyor


Dağ çileği eskimiş ekşimiş mi ne

Düşün düşün zora düşünce aklar düşer zülfüne

Hele gâh içinde depreşirken kendin kendi kendine

Ağlarda karmaşırsın ağlaşırsın sen yine


Pek tabii tepelerden sesler dökülse dese:

Yan da yan odalardan atlar tükürse bile

Tırnaklarını nimet diye teker teker yese

Yardım onmaz yardan atlar yar düşerse dile.


Sorarsan sen bana ne dedim ben ne söyledim

Bir muammaya söz kırpıp zanna cüret eyledim

Bel-ki güzaftır sorma ne laftır anlasan da tastamam

Ben ki bin yıllık safsata-yı fenni sünnet eyledim.