Kooccamaan bir ispermeçet yalnızlığı nasıl da küüççücük bir fesleğen saksısına sığıyordu
S’aklım almıyordu
…
Yani çokça şair
Yani biraz saf
Yani farkında her şeyin
…
Şairin yorgun bir ahmak ıslatan sonrası avucunda kalanlar
Şöyle ki:
...
İster göç et
İster yaralan
Sonu gelen yalnızlık
Daha derindir
Bilir(mi)sin
…
Düşmüyor yakamdan
Mavisiz ve çiçeksiz her şiir
Yarım şiire çalıyor bir yerde
Bir ikindi sonu
Yağmur da varsa
Ve haziran biraz
Öyleyse niye
Mavisiz ve çiçeksizdir ellerim
Niyedir
Öyleyse
…
Kol kola yaşlanalım
Gözyaşlarsız
…
Haber yok da gemiden
Haberi de yok geminin
…
Liman boğulmuş kimdendir
Dalgın miço?
-Özlenen Mino-
Çörek otu?
Lacivert?
Yine mi kâlbim..
…
Bana geleceksen bulutları getirme
Olur mu..
…
Bir hicretlik yürek
Ne kadar uzak
Ne kadar yakın
Bir yüreklik hicret
…
Kayısı çiçekleri..
Açmıyor niyedir
Kaçmıyor kimedir
…
/Sen boynunu çevirme
Ben bakmadığın yerde olurum/
…
Konsantre bir Op!a
Sığlardan kaçan
…
Kayısı çiçekleri
Açıyor
-Ben göremesem de-
Epeydir
…
Bir yüreği taşıyorum
Sıcaklığını
Unuttuğum çocukluğumu hatırlatan
Vanilini göğsüne düşer yanağından
…
Deniz tuzlu portakallı karamelim
…
Yaşlı bir çınarın yanından
Hızlı adımlarla geçince
Anlıyor insan
-Kavrıyor rüzgâra konuk ince filiziyle-
Zamanın kendisine de iyi davranmayacağını
…
Şu yorgunluk Serâbe
Ne durulmak istiyorum
Ne durdurulmak
Sen de bırak
…
Bana bir mısra yaz adın yanına
Bir hatıralık orada kalayım
Bir hatırlık
Olmaz mı
…
Sizden yana olmadım ki hiç
Ben yazlardan
yollardan
çiçeklerden
Ve çokça bahrî’den yanayım
Yaz gecelerinde anlaşılmaktan
-yıldızlı gök, salkım söğüt altı-
…
Kurutsam da
sayfa sayfa gönlün çekmecesinde
Rafı, kitaplığı yok bu gözlerimin
Tut elimden çevir sayfayı
…
Bulutlara gideceksen beni götürme
Olur mu
…
Birden turuncu gök
Birden işgâl yürek
Yani kabulünde her şeyin
…
Kanatları bırakmak da varmış kivi
Bırakmasa da
yerde yaşamak
Düşürülmek yüz göğün yüzünden
Bir zamanlar darmış ama varmış ki
Düşürülmek
Yüzün’ gören hüzünden
Keşkelerden kanat yapmış kendine
Kaçmak için
Toprağın derdinden
Göğün rahmetine
Yeterince hızlı uçarsan
Sen de kendini geride bırakabilirsin
Yeter’ince
Hızlı
Uçabilir’sen
Kendini.
Yağmak için
Göğün rahmetinden
Toprağın derdine
/Kanatları yerde kalan/
…
Şu yara eksilir durur
Bitmez karasında
Kapanmaz yamasında
…
Darıldığım
Bakanların dikenli gölgesi de
Acıtan hep ümidin kabukları
Geçilmiyormuş yazmakla
Görmüş gibi yapanlardan
Sarılmayan
Varılmayan
Boş ümidin kabukları
Dokunmayın artık
Nazım kalmamıştır sormayın
..
Geçilmiyor yazılmakla
Geçmiyor yazmakla
…
Bir tren düşün
U dönüşü yapamayan bi’ tren
Hüznün raylarında
…
Bi tren gibi
Bitiren
gibi
…
Bir gülüşten tutamadan
Tutunamadan güneşe
Bir gülüşü koparamadan
Yerine taşlar sayan
…
Yalnızlığımdan giderken bulutları götürmeyin
Olur mu
…
Yani biraz şair
Yani çokça saf
Yani farkında her şeyin..
…
Unutulmuş ceketimin cebinde
Meyveli bi’ cikletti kâlbim
Bozuk hüzün çıkmayınca
Üstü yerine verilen..
.
Mirza Şâmil.
Aralık/2023
.