Mihr semaya küsmüş bu akşam cefada

Mah-u semaya çekilmiş durmuş gündüz semada

Mihr küsmüş Mah'a kızmış ihtişamı vara

Ne ihtişamı kalmış ne de ahu-kehribarı ala


Mihr doğmaz olmuş katılmış bütün nura

Her nur açar olmuş vezir etmiş mihri vara

Sema arada kalmış karışmaz olmuş davaya

Mah-u da yok olmuş sığınmış artık mevaya


Mihr olmuş artık hakim gayri mevaya

Sema ağlar olmuş doğan bu büyük cefaya

Ne nam ,ne şöhret yetmiş bu ziyan hevaya

Mahu da küsmüş gayrı semaya


Mihr zamanında çok sevmiş garip mahuyu

Sema ise kıskanmış gözündrki ahuyu

Mahu semaya varmış mihr'e küsmüş

Bu küsmeler de zamanla Seva'yı üzmüş


Gece dönmez olunca sular karaya küsmüş

Bir asırlık bu kavga hayli cefalı sürmüş 

Ne hün görmüş ne de bir gün dönmüş

Mihrin bu inadı bir cezaya bürünmüş


Mah-u bir zaman sonra hatasına varmış

Sema ile anlaşıp tüm mevaya ulaşmış 

Zahiriyi dinleyip mihr-e özür yalvarmış

Semaya da ulaşınca mihr-i mah artık varmış

Bin yıllık bu cefa gayrı sona ulaşmış