Önceki yazılarda Sherif’in otokinetik deneyinde grup içindeki sosyal normların oluşumuna ve Ashch’in uyma deneyinde yerleşik bir normun bireyler üzerindeki etkilerine değinmiştik. Miligram’ın itaat deneyinde ise sosyal etki ve uyma davranışlarının varabileceği boyutlara değineceğiz. İnsanlar sosyal etkiye ne dereceye kadar boyun eğerler? Sosyal etkiye itaat etme veya başkaldırma nasıl oluşur? Bu sorulara cevap arayan Milgram, 1965 yılında tanımadığı birisine zarar verme emri alan bireylerin bu emre ne derece uyacağını test etmek istemiştir. Bunun için hazırlanan bir laboratuvar ortamında ceza vermenin öğrenme davranışı üzerindeki etkisi ile ilgili bir deney tasarlanıp iki denek seçilerek birinin öğretmen rolünde diğerinin ise öğrenci rolünde olması ve öğrenci yanlış yaptığında ceza olarak öğretmenin ona elektrik şoku uygulayacağı belirtiliyor. Çekilen kuraya göre öğretmen ve öğrenci seçme işlemi tamamlanır, öğretmen ve öğrenci rolündeki denekler farklı odalara alınır ve deney başlar. Odada yer alan elektrik şok jeneratörünün üzerinde 15 volttan 450 volta kadar 15'er volt aralıklı şok düğmeleri vardır. 300 voltluk düğmenin üstünde “Çok kuvvetli şok”; 450 voltluk düğmenin üstünde ise “Tehlike: Aşırı Şok” yazıyor. Öğrenilmesi gereken işlem, öğrenme psikolojisi deneylerinde sıklıkla kullanılan kelime çiftleri dizisidir. Öğrenci, kelime çiftlerini ezberlemek durumundadır. Kelimeleri doğru olarak hatırlayamazsa, öğretmen rolündeki deneğin ona elektrik şoku cezası vermesi gerekmektedir. Her yanlışta bir sonraki düğmeye basılacak, yani öğrenciye her yanlışta bir öncekinden 15 volt daha kuvvetli bir şok verilecektir. Deney başlamadan önce öğretmen rolündeki deneğe şok verilerek deney sırasında öğrenciye şok verdiğinde öğrencinin deneyimleyeceği acıyı deneyimlemesi sağlanır.


Öğrenme işlemi önceleri iyi gider; fakat sonra öğrenci yanlışlar yapmaya, öğretmen de ona şok vermeye başlar. 75, 90 ve 105 voltluk şoklarda içerideki odadan artan inleme sesleri duyulmaya başlar. 120 voltluk şoktan sonra öğrenci, araştırmacıya bağırarak şokların acı vermeye başladığını bildirir. Öğretmen rolündeki denek araştırmacıya dönüp “Bağırıyor” dediği zaman, araştırmacının cevabı, “Lütfen devam edin, öğretmen!” oluyor.

135 voltta öğrenci acı ile daha çok inlemeye başlar ve 150 voltta, “Beni buradan çıkarın! Benim kalbim var, çıkarın! Deneye devam etmeyeceğim!” diye bağırır. Öğretmen araştırmacıya dönüp “Çıkmak istiyor, ne yapayım?” diye sorunca, araştırmacının cevabı yine önceden belirlenmiş bir şekilde: "Araştırma devam etmelidir, öğretmen, lütfen devam edin.” olur. Öğrenci 300 voltta çaresizlik içinde, teste artık cevap vermeyeceğini, 315 voltta da büyük bir çığlıktan sonra artık deneye katılmadığını kızgın bir sesle bildirir. Bundan sonra hiçbir soruya cevap vermez, sadece her şok verilişte işkence çığlıkları duyulur.


Deneyle ilgili şu notu da hemen düşmek gerekir: Öğrenci rolündeki denek aslında araştırmacının asistanıdır. Kura çekilen kâğıtların her ikisinde de öğretmen yazmaktadır. Şok jeneratörü sahici değildir. Öğrencinin bağırma ve inlemeleri aslında bir teypten gelmektedir ve öğretmen rolüne sokulan bütün denekler bu teypten gelen aynı sesleri duymaktadırlar. Ancak, Milgram’ın itaat deneylerinde araştırma ortamı son derece inandırıcı olmuş, denekler tarafından “tamamen gerçek” olarak yorumlanmıştır. Araştırmadan sonra her deneğe bir şeyden şüphelenip şüphelenmediği sorulduğunda hiçbiri şüphelendiğini söylememiştir.

Söz konusu deney ABD’de bulunan Yale Üniversitesi’nde yapılmıştır ve çeşitli yaş ve meslekteki 40 katılımcıdan hiçbirisi 300 volttan önce durmamıştır! 5 denek 300 volttan sonra, 4 denek 315 volttan sonra, 5 denek de seride daha sonra durarak araştırmaya devam etmeyi reddetmişler ve geriye kalan 26 denek yani bütün deneklerin % 65'i deneyin sonuna kadar devam ederek 450 voltluk şoku öğrenciye vermiştir. Deneklerin neredeyse tamamı sonuca ulaşmadan önce herhangi bir noktada deneyi durdurarak olan biteni sorgulamıştır. Hatta bazıları, deneyin durdurulması halinde kendilerine deneye katılmaları için ödenen parayı iade etmek istediklerini belirtmiştir. Deney boyunca deneklerde pek çok farklı stres ve korku belirtisi gözlenmiştir. Denekler terlemiş, mırıldanmış, kekelemiş, dudaklarını ısırmış, tırnaklarını yemişlerdir ve hatta kimisi, gergin kahkahalar atmış ve hafif gerginlik nöbetleri geçirmiştir. Bu sonuçlar ABD’de hem kamuoyunu, hem de psikologları şaşırtmış, basında bu sonuçlara geniş çapta yer verilmiş, araştırma filme alınmış, hatta bir duruşmada delil olarak kullanılmıştır.




Kaynakça;

Kağıtçıbaşı, Ç. (1976). İnsan ve İnsanlar. Sosyal Bilimler Derneği Yayınları.

 

Milgram Deneyi: Otoriteye Nasıl Boyun Eğiyoruz? -Evrim Ağacı (evrimagaci.org)




Yazar: Rıdvan Temiz