Denizin, saksıya sığabilen tek çiçeği

Cin tutmuş gibi debelenme, eğil

Al çocuklardan yonca gibi değneği

Sor bakalım bu gökyüzü kimin

Neden bu uzayıp giden ağaç

Musa’nın asası değil?

 

Musa’nın asası değil, neden?

Bu, gözlerini iki yarımay gibi

Dünyanın iki yanına bağlayan

Gökyüzünde bir damlasakızı gibi

Görünen, sen, yani manolya kokan

Görünce kuyunun en dibini

Bir çakal gibi pavkıran