Sabahın kör saatlerinde odama dolar,  

minareden yükselen sela sesi.  

Çevirip kafamı aynaya bakarım,  

derinliğinde hayatın ağır izleri.


Usulca kafamı çıkarır pencereden,  

dışarıdaki insanlara bakarım.  

Toprak kokusu sinmiş çizmelerle,  

ayaklarında hikayeleriyle yürüyorlar.


Bu geçip giden zaman sürecinde,  

nedense insanoğlu hep bir telaşede,  

bir an durup nefes almadan.