Mısır hiyerogliflerinin üslubunu tanıtıp, M.Ö. V. yüzyıla dayanan bir sanat eserini inceleyeceğiz. Fakat bu, sıradan bir eser inceleme olmayacak. Aslına bakarsanız tam bir eser inceleme bile değil.
Hiyerogliflerde kullanılan perspektif, belirtilmek istenilen şeyi olabildiğince anlaşılır yansıtmaya çalışır. İnsan figürüne bakalım mesela: Ayaklar ve bacaklar yan -düz olsaydı bunu fark etmek zorlaşacaktı-, vücut düz -yandan vücudun özelliklerini tanımak daha zor-, kafa ise yan -kulak detayları vs.- olarak tasvir edilir. Mısır geleneğinde "eskiye en çok benzeyen o kadar güzeldir" anlayışı olduğu için, binlerce yıl gelenek değişmemiş.
Antik Yunanistan'daki ilk sanat eseri örneği, kimlere ait olduğunu bilmediğimiz, Mısır üslubuna benzeyen yanıyla Girit adasında ortaya çıkmıştır. Fakat bu üslup, Mısır sanatından farklı olarak, (sanat tarihi açısından mihenk taşı kabul edilen) figürlere hareket katmıştır. Bu hareket sonucu, figürlerin bazı uzuvları görünmemektedir.
Buyurunuz, artık Discobol'ü incelemeye başlayalım. M.Ö. 450 dolaylarında, Miron (M.Ö 480-440) tarafından, bronz malzemeden yapılmıştır. Orijinal heykelin kaybolmasına karşın, Antik Roma'da örnekleri ortaya çıkmıştır. Şimdi duralım ve bir nefes alalım. Yolun bundan sonrasına, üstat Gombrich ile devam edeceğiz. (Aslında tüm yazıyı bu alıntıyı paylaşmak için yazdım.)
"Bu görünüm öylesine inandırıcıdır ki çağımızın atetleri onu örnek alarak Yunan üslubu disk atmayı öğrenmeye çalışmışlardır. Ne var ki bu onların bekledikleri kadar kolay olmamıştır. Miron'nun heykeli spor filminden alınmış bir kare değil bir Yunan sanat yapıtıydı. Eğer heykele daha dikkatle bakarsak, Miron'nun bu şaşırtıcı hareket etkisini aslında çok eski artistik yöntemleri yeniden uyarlayarak elde ettiğini görürüz. Heykelin önünde durup sadece dış hatlarına yoğunlaşırsak, onun Mısır sanatı gelenekleriyle bağlantısını birden fark ederiz. Mısırlı ressamlar gibi Miron'da bize gövdeyi önden, kolları ve bacakları ise yandan göstermiştir. Onlar gibi o da insan vücudunun her bölümünü en karakteristik görünümüyle ortaya koymuştur. Ancak bu eski, modası geçmiş formül, onun ellerinde bambaşka bir şekil almıştır. Miron bu görünümleri inandırıcı olmaktan uzak, katı bir duruşta bir araya getirmek yerine, canlı bir modele benzer şekilde poz verirmiş ve sonra vücudun hareketini heykele inandırıcı bir biçimde uyarlamıştır." (Sanatın Öyküsü, E.H. Gombrich, Remzi Kitabevi 11. basım, sayfa 90)
Görsel: Discobolos, Miron'un yaptığı bronz heykelin Roma dönemine ait mermer kopyası, yüksekliği 155 cm; Museo Nazionale Romano, Roma