Hiç bitmemiş gibi dert çilem
Bana anlamlar öğrettiler
Paslı kilitler vurdum ben de eski defterlere
Gecenin atları geçer buradan
Bura ki bin yıl önce eskimiş
Trenlerin kalktığı bu yerde anne, baba ve çocuk
Onulmaz yaralarla beklemiş
Kandan izlerle geldim buraya
Atlılar geçtikten bin yıl sonra
Banklarda muammalarım belirdi
Biri tuttu çekti omzumdan
Öteki yakama yapıştı
-Hani bunların tüm sahibi bendim?
-Bunlar bin yıl önceydi efendim
Hiç bitmemiş gibidir dert çilem
Çimlere uzanıp göğe baktım
Bir karanlık seçtim kendime
Bin yıl sonra anne, baba ve çocuk
Geldiğinde bekledikleri tren
Duruldular
Gurbet bir avuçluk yer mi?
Sislerden gelen günlerden önce
Kırılmış kutusunda müzik çalıyordu
Feryadıyla avunur içim
Müziğin sesi ve muamma eller
Bir kavga dövüş
Ardına bağrı yırtık paçavra bir adam
Piyano sesi ve eller
Kadın çığlığı ve eller
-Her şeyin başladığı yere geri geleceksin
-Sen de orada hiç doğmamış gibi öleceksin
Hiç bitmeyecekse şayet dert çilem
Merdivenlerden dinleyeceksem hayatı
Çıkıp inenlerin derdi de benim
Bin yıldır buradaydım ben
Bin yıl önce diktiler beni gül yerine
Toprağıma kezzap ve bana ızdırap
Tam burada bin yıl önce
Atlılar dizlerinin üstüne çökünce
Yaktılar beni
Toprağıma kezzap
Bana ızdırap
Çocuğun gözleri gümüş saçardı
Baba paltoydu
Anne gözyaşına mazhardı
Trende oturulurdu, trende bilinirdi
Trende unutulurdu kırık kutu
-Hiç duymamıştım böylesini
-Ben de istemedim kimsenin görmesini
Hiç bitmedi dert çilem
Alacağımı aldım bir ömürlük
Kalktım gittim masadan
Kezzap döktüler lanet ettiler
Bin yıl önce tam buradaydılar
Bin yıl önce sonsuzluğa gittiler
Üst üste giydim zincirleri
Çocuk da durdu treni izledi
Al da götür beni
Al haydı götür beni
Ne yaparsan yap burada bırakma
Çocuğun saçları değer omzuna
Trenin kaşları çatılmış yola düşecek birden
Ya camları buz tutarsa?
Ya karşıma çıkarsa çizmeli adamlar?
Kaybedersem verecek misin kutumu?
Muammalarım buldular beni
Söktüler kravatlarını
Benim de canıma tak etti
Kalktım bin yıllık yerimden
Ölümü beğendim çakır gözlerinden
Muammalar ve beyaz elleri
Zarif kravatlarıyla boğdular beni
-Hangisi katil? Gözlerinin içi gülen mi?
-Sen hangisiydin? Çocuk mu, tren mi?