Derviş sanmıştım kendimi o gece
Sen o geceyi unuttun mu?
Kırk tane mızrak saplıydı gövdeme
Ben ne hakikatimi ne yolumu bulamadım
Sen buldun mu?
Tüm çiçekler sararmaya yüz tutmuştu
Korkularla kol kolaydı
Beni öldürecek sandığım o panzehirdi
köhne ayakkabılarım kucağımdaydı
Nefesim muğlaktı
Üstüme üşüşen kalabalık nefretten tanıdıktı
Bu coğrafyada sevmek ve sevişmek günahtı
Kurumuş boğazıma aynı zehir saçıldı
Burada kol kırılır yen içinde kalırdı.
Gözlerim her tepede ve çukurda ölümü aradı
Hiç yaşamamış bir ruh ölümden kaçtı
Yasemin kokulu kefenler diktim rüyalarımda
Onlar ilmek ilmek kalbimi oyaladı.
Bülbül olup içli içli türküler yaktım
Uyursa uyanamazdı
Uyanmak ne güzeldi o evde ve o zamanlarda
Sobada kaynayan çayın buharıyla gözünü açardı
Gözlerin ayva reçeliydi, ekmekti
Ruhumuz tok, kalbimiz pekti.
Balkonumuzun altında çakıllar vardı
Üstünde sıralı sümbüller
Sıcak bir gülümsemeydi annemin sadakası
Dünya iyilikten ve mertlikten ibaretti
Yatağımız ufacıktı sevişmelerimiz büyük
Zemheride dudakların beni yakardı
Tutuşup çıtırdardım
Kırağılar harlanırdı
Sen rahat uyu diye taşa yatardım
Benim yarık başım us nedir bilmezdi
Musibetler dağ gibi yığılırken omuzlarına
Ummadık taşlardan ve sevdalardan
Ümidini kesmezdi
Tanrıya ettiğim günahkar dualar vardı
Aşk dedikleri kıyametin
menzili de ahiri de aynıydı
Hayyam’ın şarabı saçılmıştı dilime
Kelimelerimin inadı inattı.
Berat ELÇi
2023-01-12T00:39:15+03:00Çok teşekkürler özlem ❤️
Özlem ÇETİN
2023-01-12T00:36:34+03:00Yasemin detayı benim için ❤️ çok güzel çook