Muhal bir sevda bekliyor kapında 

Temmuz yüreğimde sana yananı harlıyor

küllerim uçuşuyor seni özlerken

Gözlerim ahvalini yazıyor


Binlerce yıllık bir maziyi yok ediyorsun

Sen bildiğim zamanlarım, külliyatım

ruhuma tuttuğun fener sönmüyor

Bilse de yarım aklım

Yansa da her tarafım 

Davetine icabet ediyor 


Ah! ciğerparem 

Ah! gizli sandıklarımın kilidi

Bu aşk yazılmıyor, çizilmiyor 

Sarp yokuşları çıkıp sana gelen ayaklarım

Şimdi bir adım öteye gidemiyor



Benim suskun sevdiğim

Bu yaz geceleri sabaha ermiyor

Kan ter içinde bir odada seninle

Ne derinleri arşınlayıp gelen gönlüm

yüzeyinde mum gibi eriyor 



Ah! hakikatim 

Ben ne korkak bir çocuktum

Sevdan gözümü karartıyor

Avaz avaz içimde şefkatin

Gözlerin yabana atılmıyor


Avuçlarımı öptüğün anları sımsıkı sakladım

Bir rüya görmedim 

O sendin, sana inandım

Kaçarken bir ömür kendimden

Sevdan ile özüme vardım 


Elimde bir fotoğrafın 

Toysun, öyle güzelsin 

Ben henüz kavgası süren bir çocukken

Sen yeni bir yaş alıyorsun

büyüyorsun

Büyümek hiç bitmiyor 


Bütün bu hengâmenin ortasında

Seni bekliyorum, seni bekliyorum 

Gecenin zifiri karanlığında Işıl ışılsın sen

Günün ilk ışıkları var parmak uçlarımda  

Kumral saçlarını okşuyorum 


Uzanıp sana tuttuğum yıldız kaymıyor

Göğümde, göğsümde 

Tanımadığım bir yüktür bu

Bu yabancı hal beni gösteriyor

Bak ağlarken gülen gözlerini okşuyorum


Sırra kadem basılmıyor 

Kalbim bir kırlangıcın kalbi şimdi

Atmıyor, durmuyor 

Gövdemde bir orman yanıyor

Ben bu  duraktan sonrasını bilmiyorum 

Verdiğin çiçeği solduramıyorum