Kurak bi tarlanın ortasında duran yalnız ağaç,

Kiyarüstemi ağaçları gibi biraz

yalnız ve görkemli 

eğiliyorum altına usulca

rüzgarıyla üzerime döküyor yapraklarını

dingin ve sessiz

suratıma bir buse konduruyor

gövdesiyle sırtım nasıl da uyum içinde

ikimiz de birbirimize yaslanıyoruz

ortada öylece duran bir ağaç 

çoğu ağaçtan daha ağaç belki de 

içimde duran kuşu salıyorum dallarına

gülüşüyorlar

gökyüzü ve ağaç bütünüyle harika 

kuşu bırakıyorum 

yolda bırakıyorum

çiçeklerle süslesin sizi 

bu benden size armağan sevgili

bilmem kimdir necidir bu 

sizindir o,

olduğunuz ve beklediğiniz yerde

içinizdeki kuşları öldürmeyin sevgili

meteliksiz yanına bir sıcak gülümseme bırakın

ve yine

kuş koysunlar yolunuza sevgili

Nilgün yoldaşlığında..