demiri erirdi yalnızlığımın

söz verilen buluşma saatlerinde

yalandan olmasa da ilkin gayri ihtiyari bir tebessümle ben

diriltirdim sende olanı

kepenkleri çekili, gazete camlı dükkanları

andıran göğsünle solardın havayı

sır vermeye yanaşmazdı dudakların

bense sır taşımazdım

hammalımdı zira yazdığım şiirler

ancak bir günah kadar ayan beyandı yazdıklarım


çinilerin pişerdi

günler devrilirdi

doğduğun gün mıh gibi aklımdadır

adımın yazılı olduğu  bir mührü bana hediye ettilerdi

kendime ait olduğunu sandıklarıma mührümü basardım

mühür düştü ve

hatırladım 

mülkün sahibi Allah’tır 


insansa sevdiğine emanettir

bunu iyi bilesin

bana verilmiş en büyük emanet,

sensin,

ey sevgili.