Gece mavisi asumanda yıldızlar

Ay’a pusu kuran bulutlar

Keskin bir neşter

Damakları ezen bir acı 

ve 

sigara yalnızlığında “sen”


Hislerin bıçak ucunda gezen

Çalmayan kapının talihsizliği

Sessizlik senfonisi


Hayallerde kalmış gülüşlerin

Su da boğulan balık düşlerine dalmak seninkisi

İtimatsız aynalara bakarak da ümit etmek neydi?


Yabana düşmüş bir evcil candı oysaki

Herkesi tanırken “yalnız” kalmak

Düşlerde yaşamaktı


Gecenin ucuyla harmanlanan “yalnızlığın”

Bakar kör misali artık gönlün

Ruhuna hitap ediyor

Kalbin ise tuz buz hal almış

Derbeder


Bu kuş uçmaz, kervan geçmez kentte

İpe sapa gelmez suskunlukların

Tükürüklerin

Boğazında düğümlenir

Yutkunurken


Kendine tahammül edemiyorsun


Bırak artık

Ne ucunu tutuyorsun ipinin

Ne de arapsaçına dönmüş kimliğinin


Yalnızlık ve sen 

Burnunda tüter olmuş


Uçurumun kenarına

Her şeyi görmezden gelen

Kimliksiz

Kimsesiz

Bakar kör