Kahverengi bir ay içinde
Münife,
tıpkı Muhan Amca sabrıyla
intizârı selamlayıp
soba yerine çaya sokarken ellerimi
yine beklemek düşer payımıza
bir tutam tahayyül etme inceliğiyle.
nezaket, Münife
elinde mendildir
yüzünü sakladığın,
uzattığım nardır
aslında gönlümün sende olduğuna kanaat.
Marik Efendi, kimi anlatır dersin kahvelerde
E ile E'yi şu peşrovla başlatır:
Pâyitaht'ın birinde bir oğlan çocuğu vurulmuş
uzaktaki bir avcıca.
Bir Türk güzeli başlamış naza,
sen de birkaç yıl biz diyelim asır,
avcı değmiş bir kez daha tetiğe, doğrultmuş ava,
av demiş vurma,
avcı, ava bakmış
av orada yanmış,
kul olmuş bitmiş.
~