Bir yanım dolu bir yanım doldurulmayacak kadar boş. Bugün cebimden ilacımı düşürmem ve kaybetmem gibi... İnsan kendine ilaç olan onunla bezmielestte birdir de sonra düşürür işte. Nereye? Bir başka şehre, bir başka semte, bir başka sokağa. Sonra ilacım der durur. O ilacını verene kadar. Bu ilaç reçeteyle satılan bir şey. Reçete yoksa elinde ilacın da yok bundandır denizin ortasındaki kadırganın yanması ve dibindeki sudan kullanamaması.


Özlüyor insan gelecek günleri. Geçmişler bir başka gelecek olanlar bir başka özleniyor.


Hangi tabelada senin ismini okusam dikkat kesiliyorum. Bakıyorum, bakıyorum ve dalıyorum. Çünkü senin adın var. Seni tabelalar bile tanıyor.


Galata'yı gördüm. O da bizim gibi metrobüse binmişti sanırsam. Çünkü elleri bir bulutu sımsıkı kavramış ve o evlerin arasında sıkışmış, incecik olmuştu. O gün nereye vardım biliyor musun? Bu bir bilmece olsun. Yıllar sonra cevabı çözülecek bir bilmece. Bir yere not al unutma, çok sonra bu bilmeceyi çözeceğiz.


Gülümsemek ve gülmek aynı mı? Yo. Gülümserken insan gül kokar, gülerken burnu tıkanır insanın ne koku alır ne koku yayar.


Na to gönül na to sen.


Temiz kalmak ne zor. İnsanlar dünyaya geldiklerinde ilk bastıkları paspasta hoş gelmediniz mı yazıyordu ki böyle asık suratla geziyorlar?

~2024