Yoğun bir günün ardından bir duble rakılık zaman dilimi kalmıştı konuşmaya, başladık bizi bekleyen şeyleri sıralamaya. Biz iki mankafanın önünde iyisiyle kötüsüyle planlanmış ayrıntılı 2 dava vardı ama ayrıntılı konuşulan konu bunlar olmadı. Döndün dolaştık geldik gerçeğe ve hayale. Yanyana iki hergele. Mutfak koktu eril eril, dedi atayı bi dinle belki vardır bir bildiği. Aman Yarabbi gülsem mi ağlasam mı bilemedim. Atam sanki dinledi atasını da ben dinleyeceğim. Bey bey biz buralara düzeni aynı tutarak gelmedik, değişim ve başkaldırı, inatçılık ve inançla, o küçümsediğin eşit davranış hayali değil boşa. Neymiş efendim anca insanları üzermişim, kırarmışım, onlar beni ben onları kaybedermişim. Bilseler yediğim haltları senle yeter onları kaybetmeye. Şu ağızdan çıkmadı ' ne olursa olsun onlar beni destekler' diye. Bir şeyler olsa da olmasa da, sessiz ve odamda olduğum sürece tavanda asılı olsam bile fark edilmem günlerce, bence böylesi daha iyi de, hal böyle olunca destek beklemek zaten delice. Yapamayacaklarım söylendi kadınım diye. Değil sen şahı gelse alıkoyamaz beni hepinizi dumur etmeye. Destekleseniz ne güzel olurdu da, olmasa da kösteğinizi sokun içinize, kimse size sormadı bile.