Ezilmiş bilmişliklerim, bitkin kılacaksa beni

Bütünün dengesiz duraklarında bekletmesene beni

İyi biliyorsun madem

Kara lahanayı sevmediğimi

Akşam ezanı okurken tavaf ettiğimi evi huzursuzca

İyi tanıyorsun ya beni, neden gitmediğimi, gidemediğimi

Ee bil, bil, bile bile kırılıyorsam

Yani ne geliyorsa başıma senin beni tanımandan geliyorsa

İnce ruhumu bilip de döküyorsan oradan beni amansızca

Söylesene, yok mudur bam telim?

Benden iyi bilirsin beni, diline pelesenktir ya

Otuz yılının gururudur hatta, öyle bir övünçle anlatırsın beni bana

Bencilliklerimi, hatalarımı yaldızlı yerlerinden tutup dökersin önüme

Hiç mi yeter demem sana, sevsem de açmam mı kapıyı ardına kadar gitmen için

Haşa, sen daha iyi bilirsin de mutlaka

Yakındır gibi geliyor Sayın Z. indifanın çıkışı ayyuka