- Son zamanlarda farklı bir enerjiniz var efendim.
Bu sana nasıl yansıyor recin?
- Siz.. Sanki daha bir hayata katılmış, kendinden emin ve ışıl ışılsıniz efendim. Var gibisiniz.
Evet haklısın, bende farkındayım bunun.
- Bunun sırrını sorabilir miyim efendim?
Çünkü günün sonunda kendim olmaktan gurur duyuyorum artık.
- Bunu açar mısınız efendim?
Aslında bu bir çırpıda anlatılamayacak kadar derin bir mesele ama sana bir özet geçeyim.
Bir fikir sunulduğunda artık "bir düşüneyim, ben daha karar vermedim" diyorum. Bana uymuyorsa "hayır" demeyi normalleştirdim. Bir karar vermişsem insanlar buna katılmayabilir ama saygı duymak zorunda. Düşünüp karar verdiğim her şeyin ardında duruyor ve onları savunuyorum. Ne vicdanım ne de kaybetme korkum beni vazgeçiremiyor.
- Bu korkuları benliğinize çıkaran şeyler ne olabilir ki?
Birçok sebebi olabilir. Benim keşfettiğim vicdan, hata yapma korkusu ve kaybetme korkusuydu.
-Travmalar..
Evet.
- Öyleyse ne mutlu size efendim. Zira bu yapması oldukça zor bir şey.
Biricik ödevimiz bu bence recin.
Kendim olmayacaksam kimin hayatını yaşıyor olurdum ki?