..
her kalabalığın içinden kabalık eden bir kötü kelime oyunu çıkacak sanıyorum,kalabalıkların o civa gibi enerjisi halbuki çok yorucu..zamanın hızı gibi..salıseleri saniyeleri hesaplama çılgınlığına girsem şimdi ,koştura koştura ter kan içinde,telaşla oluyoruz gibi oluyor/olacak değilmi?
kalbin her atışı büyük bir armağan o an!
kalabalıkların tenhalığa dönüş saatlerini seviyorum ben, öğlen güneşini yadırgamıyorum ama kalabalıklar o baş döndürücü halleriyle evet çok yorucu çok yabancı.
bende çok yorucuyum
çok yabancıyım sana..
benim de kalabalıklardan arakladığım civa gibi enerjiyle zamanın hızını,saniyeleri sana teker teker saydırdığım anlar var.
benim de kabalıklarım oldu sana,içimden çekip çıkardığım gizli saklı ben´lerimi ortaya döktüğüm anlarım var.
seni dinlediğim ama anlamadığım,anladığım ama haklı bulmadığım zamanlarımız var…
var işte..
aynı anda sabah telaşesine takılan bir sokak kedisi, bu manasız koşturmacayi izliyordu, café de aynı hisle oturup insanları izlerken ben.
´´başka bir arzunuz var mı diye ´´ mırıldandı masadakikahvefincanınıkaldırangençkadın çalışan.
masadakikahvefincanınikaldırangençkadın vê ben vê sanki az ileride dışarıda aldırışsız haldeki kedi yetiyordu bütün herşeyi ifade etmeye..hatırı sayılır bir melankoli yanaştı şimdiki zamana..
yüzüne bile bakamadan ´´yo teşekkürler´ diyebildim sadece..
saatlerin ve günlerin yüzümüze bakmadan hızla devrilmesi gibi, bende kendimi sokağa atmak istedim yine ..
oraya,kalabalıkların arasına.