hiç fark etmez bir söz bir sinek
anlamak istiyor
günün içinde olmak
olmayanlara ne hissettiriyor bilmiyorum
zamanı geldiğinde gülümseyip
vay be
mektubu katlayıp koydu cebine
orada ağaçlar gülümsüyor atkısını dolayıp dans ediyordu
çıkarıp baktı yüzüne
öptü yanaklarındaki taze sıcaklığı
mutluluğu katlayıp koydu cebine
aynı şeyleri tekrarlayıp
iki ağzın birbirine yaklaştığı sıcak duygu
itina ile bir kaç söz çekti kuyudan
saksıya günü döküp ağladı
böyle ayrılık uzayınca kafası karışıyor kalbimin
her bahçede başka bir kuruntu
denizi düşleyen
ve ağaçlara yalvaranlar
bir çiçeğin kalbinde rengarenk sevinç
erteliyor bütün acıları
vazgeçtik geceden
karanlığa yürüyen sezgiden
kanatlarını açıp göğe bulaşan sevgiden
başka gidecek yerimiz yok.