Mutsuzluk, farklı bir gözde değerlendirilirse,: Yaşamın gerekli deneyimlerini ertelemenin ve konfor alanından çıkmaktan kaçınmanın bir yansımasıdır. Kaprisli ve unvanların arkasına sığınmış, ahlaki değerlere duyarsız birçok insan, bazı yaşanması gereken olayların sürekli ertelenmesiyle ortaya çıkar.


Paran var, ancak harcayamıyorsun çünkü sana paranın sadece biriktirilmesi gerektiği öğretilmiş. Gençsin fakat gençliği yaşayamıyorsun çünkü gençlik, sadece çalışarak başarı elde edilebilecek bir verimli dönem olarak algılanmış. Ünvanını sivil hayatta bırakamayanlar şunu unutuyor: Kimlik; sadece ünvanlardan değil, içsel bir güçten gelir.


Yatırım, eğer insan kendi benliğine yapılırsa, boşa harcanmış zaman ve katma değeri olmayan, kalıplara düşmüş korkak şato ejderhaları gibi etrafa yayılmıştır. Ancak gökyüzünde özgürce kanat çırpmak, asıl kimliğimizin gücünü keşfetmek için atılacak cesur bir adımdır.


Peki, sadece şato ejderhaları koltuklarında oturanlar mı? Elbette hayır! Eğer o kimliği dışarıda bırakamazsan, seni avlayacaklarını düşünüyorsun. Bu korkak şato ejderhalarına karşı tek silah, kimliğimizi dışarıda bırakıp özgürce uçmaktır. Gerçek mutluluğun, ertelenmiş hayallerin ötesinde yattığını keşfetmek için cesaretimizi toplamalı ve kendi varlığımıza yatırım yapmalıyız. Böylece, bu kalıplara düşmüş ejderhaları yenebilir, özgürlüğümüzü kazanabilir ve gerçek mutluluğun kapılarını aralayabiliriz.