Bir kapı tokmağına asılı haldedir ihtimaller,

Ve inanın buna, bazı kapılar çalınmamalıdır.

Gereklilik gerektiren cümlelerin sonuna da ünlem gelmeli!

Çünkü yaşamak için nidalar önemli.


Bir ağaca asılır içimizdeki şüpheler,

Kimi dilek kimi umut der adına.

Ama inanın bana, darağacını süsleriz aslında.

Bazı dilekler ölüm ilmeğidir, geçirmemeliyiz dallara!


Bir jargondur aşk, lügati vardır.

Ve kimse başka kelimeyi yeğlemez,

"Seni seviyorum"dan kıymetlidir bazı kelimeler,

Ama kimse risk alıp sevgisiyle rulet çevirmez.


Farz bilinen yanlışlar vardır.

Kuvvet bulup kendimizden çalarız doğruları.

Batarız,

Kimimiz içine doğru kimimiz dibe doğru,

Kimisi vardır ki kendine batar.

Doğruyu söylüyorum, dinlemelisiniz beni!

Kendine batanlar irinle dolup taşar.


Bir tabureye soluklanır mutsuzluk...

Gözleri devrik kurar cümleleri ve elleri küs oturur yerlere.

İkilemden üçleme ve dörtleme yuvarlanır,

Ağırlaşır,

Ağırlaşır,

Yerinden kalkmak öyle tembel bir iştir ki,

Artık kendini tabureye everir.

Ve sizi temin ederim ki en gidilmeyecek düğün yeridir.


Kapıları çalarız, dalları asarız,

Bilinmeyen -e doğrulara batarız,

Sonra gider aşkı sözlükten yaşarız,

Dönüp dolaşıp kendimizi mutsuzluğun idamına atarız,

İnsanız, yaparız.

Ama yapmamalıyız!