Hayatın anlamı soruları buradan geliyor.
Biz mutsuzluktan çıkmadığımız sürece niceliksel hayatımızın ne denli değiştiğin pek bir önemi yoktur. Hayat tecrübeleri bize göstermiştir ki çok lüks bir saat de ucuz bir saat de aynı zamanı göstermektedir. Zaten bizlerin temel derdi de o saatin niceliğinden ziyade niteliğindedir. Basit bir soru gündemdedir; neden yaşıyorum ki? Milyarlarca liralık bir saat de ucuz bir saat de bana biraz daha hayatımın sonuna yaklaştığımı gösteriyor ve ben bu çaresizlikten kurtulamıyorsam ne yapmalıyım? Tüm bu gerçeklerin içinde gömülüp kaldığım umutsuzluk ve mutsuzluktan kendimi nasıl kurtarırım?