Uyuduğum bunca gece, uyandığım bunca sabah sana adanmış bir kurban
Kalubeladan beri sana var olmuşum
Bülbülü gül olmuşum Müzeyyen
Bulanmış üstüm başım
Sana...
Dokunsam ellerimde başlar yangın
Atsam bir adım kaybolunur
Çok zifirisin bana
Müebbetinim Müzeyyen
Saçının teli parmaklıklarım
Sen baksan bana içerimde küçük çocuklar oynamaya başlar
Gülüşün Müzeyyen, tüm kainatı güzel bir yer yapmaya yeter
Evine ekmek götürme telaşına düşer ayyaş
Zalim vazgeçer zulmünden
Sen sarılsan bana dörtte dördümüz cayır
Nefes aldığın yerde gül biter
Gördüğüm bunca insan, geçtiğim onca sokak sana ulaşmaya adanmış bir kurban
Şu mahalledeki sokak düzenlemesi, ışıldayan şu lamba, 40 yıldır aynı yerdeki esnaf
Dönüşünü hızlandırmak için Müzeyyen
Kızıl elmalar çalmış yanağındaki rengi
Tüm manavcılar yalan dolan
Aklım, kalbim, ciğerim!
Organlarım hicretteler sana
Yaşayamıyorum çok eksik kaldı kendim bana
Dön Müzeyyen! Dön!
Avucunda bir yudum zehir getir
Kana kana zemzem deyip içeyim
Gördüğün bunca ben sana kurban Müzeyyen!
Yoluna, bakışına, gülüşüne, kurban...
Kahrol! Müzeyyen
Bitsin bu savaş
Çok viranım ben sana
Mete çağlar Bozok
2020-11-08T21:42:14+03:00Aynı yolda aynı ruhla devam.