Her şeyin muhteşem bir senfoni gibi işlediğini anlatıyorlar ancak bizler duyamıyoruz. Sanki sağırız. Tüm dünya büyük bir sanat eseri diyorlar ancak biz göremiyoruz. Sanki körüz. Algımız tamamen sınırlı gibi... Öyleyse ne yapmalı? Kapkaranlık bir dünyada nasıl yaşamalı?


Çocukken her bir insan büyük bir ızdırap hissetmiştir. Dahil olamamak. Ya annesi izin vermemiştir ve dışarı çıkamamıştır ya da arkadaşları artık onu aralarında istemiyordur. Ne derin bir acıdır. Belki de eş değeri zor bulunur. İşte bizlerin de hissettiği bu acı hayat bundandır.


Bizler tamamen her şeyden kopuğuz. Bu kopukluğu hissetmiyoruz. Sanki her şey muhteşem ama biz berbatız. Herkes gülüyor oynuyor ama bizler yalnız ve acınacak durumdayız.


Ancak kopuk olmak zorunda değil insan. Bu içsel acısının da diğer tüm dışsal acılarında olduğu gibi sebebini bulabilir.


Ancak birazcık vakit ayırıp araması gerekir.