Ardımda kısalan, önümde uzayan yollar g'ördüm.
Gidip de dönmeyen kuşlara söyledim defalarca.
Bir diyâr varsa huzûr rüzgârlarının estiği,
Kalın orada; burası, çürük bir toprak...
Ben, güldüğüm tüm neşelerin kurbânıyım.
Fakat ağladığım tüm acıların bileğini büken,
Bileğim değildi; yası, külçe olmuş kalbimdi.
Suskun bir ağaca yasladığım başımı,
İçimi yıkıp döken o devasa taşımı,
Boğazımdaki ukde ile çattığım kaşımı,
Gösteremedim, bir çift âsûde bakışa.
Ve hiçbir terzi, yakama işleyemedi.
O mesrûr, o nahîf nakışı...
Melike Baran
2024-12-28T15:15:35+03:00✍🏻💐
Hakan Akçin
2024-12-28T13:51:31+03:00Estağfurullah, eyvallah...✍️💐
Melike Baran
2024-12-28T11:45:13+03:00Estağfurullah. Gönlümden geldiğince...
Ne diyeceğimi bilemedim. Beni çok onurlandırdınız, çok teşekkür ediyorum.
Niyâzınızın kabûl olması niyâzıyla...
Hakan Akçin
2024-12-28T00:30:10+03:00"kar yağarken kirlenen bir şeydi benim yüzüm" demiş şair. Siz de "güldüğüm tüm neşelerin kurbanıyım" diye belirtmişsiniz. İnsan okuyunca bazen bir şey demek gelmiyor aklıma. Doğrusu daha iyi bir şey bulamıyor. İfade ancak öyle edilir demek ki. Âsûde bakışla, nakışlı terziye denk gelmek niyâzıyla... Maşallah diyelim.