Kendisi, kafiyeleriyle sokak hikayelerini çizen bir ressamdır.


Müzik, varoluşundan bu yana hep edebiyat ile iç içe olmuş bir sanat dalıdır. Fakat resim ile hiç bu kadar iç içe olmamıştır. 

Nas, çoğu kaynak tarafından hip-hop tarihinde hikaye anlatım tekniğini en iyi şekilde uygulayan isimlerden birisi olarak gösterilir. Anlattığı çarpıcı hikayeleri, kafanızdaki tuvale harika kafiyeleriyle boyayarak çiziyor ve sizi, anlattığı hikayenin içine sokup anlattığı her şeyi birinci gözden tanıklık etmenizi sağlayarak bir süre sonra şarkı dinlediğinizi unutmanızı sağlıyor.


1994'te çıkan Illmatic albümünde bulunan One Love şarkısı, Nas'ın albümün yıldızlar geçidi prodüktör kadrosunda bulunan ve "A Tribe Called Quest" grubundan tanıdığımız Q-Tip işbirliğiyle yaptığı bir şarkı. Şarkı, hapisteki dostlarına dışarıda dönen olayları anlattığı bir mektup. Son kısmında ise mahallesinden bir çocukla konuşmasını bulunduruyor. Resim çizmekte o kadar başarılı bir sanatçı ki çocukla olan konuşması 1998 yapımı "Belly" filmine konu oluyor.


Illmatic seviyesinde ikinci albümü It Was Written'ın öne çıkan parçalarından I Gave You Power'da Nas, karşımıza çalıntı bir silah olarak çıkıyor. Şarkı boyunca bir silahın perspektifinden konuşan Nas, sürprizi sona bırakmaya bile ihtiyaç duymadan şarkının başında bunu belli ediyor. Şaşırtmaya ihtiyaç duymuyor. Çünkü şarkının kafiye şeması zaten şaşırtacak seviyede.


It Was Written'da bulunan başka bir şarkı olan Shootouts is, Nas ve kardeşi Jungle'ın bir polisi tuzağa düşürdüğü ve öldürdüğü bir hikaye. Şarkının ikinci kısmında ise bir mahalle partisinin nasıl kan gölüne dönüştüğünü anlatıyor.


1999 çıkışlı albümü I Am'den Undying Love şarkısı, yürekleri burkan üzücü bir hikaye. Seyahatinden evine nişanlısına evlenme teklifi etme planlarıyla dönen bir adamın nişanlısını başka bir adamla basması ve devamında gelişen olayları anlatıyor. Çarpıcı bir sonu var.


Nas'ın 1999'da çıkardığı başka bir albüm olan Nastradamus'un Shoot Em Up şarkısı, bir cinayet hikayesi. Şarkıyı ilginç kılan ise altyapısının Carol of the Bells isimli bir noel şarkısından samplelanmış olması ve Nas'ın şarkıdaki flowun aynısını kullanması. Bir cinayet hikayesini hiç bu kadar masum bir havada dinlememişizdir.


2001 çıkışlı Stillmatic albümü, bizlere hip-hop tarihinin en ilginç şarkılardan birini verdi. İsminden de anlaşılacağı gibi Rewind, Nas'ın bir hikayeyi tersten anlattığı bir şarkı. Tersten anlatırken bile o ortama anında ışınlıyor.


Fetus, 2002'de çıkan The Lost Tapes albümünde yer alan bir şarkı. Henüz doğmamış olan Nas, annesinin karnındayken bizlere anlattığı bir hikayeyi barındırıyor. Bana göre, Rewind ve I Gave You Power ile birlikte Nas'ın en yaratıcı şarkılarından birisi.


Yine The Lost Tapes albümünden olan Blaze A 50 şarkısı, Nas'ın beraber vakit geçirdiği bir kadının, Nas'tan kocasını öldürmesini ve mirasın yarısını teklif ettiği bir hikaye. Nas'ın bu şeytani plana tepkisi ve kendi planını uygulaması, şarkıda bizlere harika bir "plot twist" veriyor.


2004'te çıkan Street's Disciple albümünün Sekou Story ve ardından gelen Live Now şarkılarıyla iki parçalık bir hikaye oluşturan Nas, öldürülen bir tanıdığı olan Sekou ve Nas'tan yardım isteyen eşi Scarlett ile tanıştırıyor bizi.

Şarkılarda konuk sanatçı olarak gösterilen Scarlett, Nas'ın kadın alter egosu. Bu durum hip-hop camiasında çok nadir görülen bir şey.


Yine Street's Disciple'dan bir şarkı olan Getting Married, isminden de anlaşılacağı gibi Nas'ın düğün gününü anlattığı bir şarkı. Sonda bizi şaşırtır gibi olsa da...


Sonuç olarak Nas, çok başarılı bir ressam olduğunu yukarıdaki ve daha yazamadığım birçok şarkıda kanıtlamıştır. Şarkıların görsel estetiklerine kendimizi kaptırdıktan sonra, Nas'ın sadece Illmatic albümünden ibaret olmadığını daha iyi görebiliriz.