Ne acayip bir akşamdı yahu. Gökyüzünün denizle dalaştığı noktaya yıldırımlar düştü. Mecazi değil, sanat olsun diye hiç değil. Newton'ın başına düşen kütür kütür elmalar kadar gerçekti. Acaba tanrı bizim şehrimizi cezalandırıyor olabilir miydi?


Şehrimizde cezalandırılacak kadar suçlu ne olabilir diye düşündüm. Sarhoş ramazan davulcumuz var. Yıldırımlara, şimşeklere aldırmadan; eşzamanlı şekilde saçma sapan ritim tutarak müslüm şarkıları söyleyen bir davulcu.


- böyle bir aşk görülmedi dünnyadaaa (gümbüdü gümbüdü güm güm.)

- Allah kabul etsin Ersin abi.

- Şaağolasın. (gümbüdü gümbüdü güm güm)


Sarhoş Ersin abi, ramazan boyunca girdiği her diyalogda kendisine talk show konuğu gibi muamele eder. Ardından davul çalamayacağı lafı etmez. O derece kaliteli biridir.


- İyiyim (gümbüdü güm güm)


Belki de bu dünyayı koskoca bir talk show, kendisini de seksi bir konuk olarak görüyordur. Ya ben gizli kameraların önünde yaşayan bir truman show isem endişesi taşıyor olacak ki bol bol firikik verir. Açık dükkan firikik. 90 lar'dan kalma sokak defilesi mankeni özgüveninde yürüyorsa dükkanlar açık kalmıştır. Seksidir bizim sarhoş Ersin abi.


Ramazan geldi mi davulu o çalar, yaz geldi mi denize ilk o girer. Don paça girer bana mısın demez. Kış geldi mi bize gelir o kış, ama ona gelmez. Şarkılar söyler, küfürler eder. Gökteki yıldızdan yerdeki toprağa. Marakeş'ten Teksas'a. Jupiter'den Mars'a hepsiyle ilgili küfre konu olabilecek fantezileri vardır.


İnsan deliye özenir mi deme. Hayatımı sarhoş, deli bir davulcu olarak geçirmek için bir şeyler feda edebilirdim. Sarhoş deli davulculuğu kurumsallaştıracak bir yatırım yapar ve beyaz yakalılar gibi toplumsal bir sınıf yaratırdım. Beyaz donlular mesela. Dükkanlar açık kalacak ve donlar gözükecek. Bakarsın popüler markalar dükkanları açık pantolonlar eklerdi kreasyonuna. Üçüncü dalga köpeköldüren mekanları dolardı dört bir yanımız.


Üçüncü yeni akımı tuhaf isimli alternatif gruplar ise bakarsın dördüncü yeni dediğimiz de Müslüm Gürses, Hakan Taşıyan içerir. Aman yarabbi.