ne hayatlar gördüm, geçtim tam ortasından.

kiminde yerim vardı, kiminden içeri bile alınmadım.

ne ayazlar yedim, soğuk kış gecelerinde, kapılarında.

bazı kapılar açıldı içeri, bazıları sonsuza kadar örtülü kaldı yüzüme.


ne hayatlar gördüm, bir cenaze arabasından geçerken.

gökyüzüne yükselen ve yeryüzünden sıyrılan ruhlar.

ne ağıtlar duydum yakılan, ölünün arkasından.

en acısı, "anne" çığlığını duymak oldu.


ne hayatlar gördüm, soğuk bir kış gecesinde bitecekken

güzel baharları görmesi için ertelenen.

ne dualar duydum fısıldanan, gökyüzüne doğru, umutla.

en güzel duanın umut etmek olduğunu öğrenmeden.


ne hayatlar gördüm, ucu ucuna yaşanan.

diğer hayatları teğet geçerken bir tek benimkine dokunan.

ne sarılmalar hissettim, sımsıkı kavrayan.

soğuk bir havada, insanın içini hemen ısıtan.