Çocukluğumla aramda ölüm var.
Ölümle hayat arasında sıkışmış, uykulu, kadim bir düşte.
Annem yoldan gelmiş yol olmuş bana
ölüleri anlatıyor,
ölümü özlettiriyor,
ağlıyor.
Ben yaşama ağlayacağım
ıssızlığına bu kalbimin
ve gölgesinde coştuğum babamın mezarında.
Yine de dokunmayacağım çocukluğumun masumiyetine
Yüzündeki kire,
çamurdan çatlamış ellerine
beni mahvedecek arzulara. Dokunmayacağım hata saydığım hiçbir şeye.
Uzun yollardan geldim,
Sahte samimiyetlerle eskittim yüzümü
Bir parça ben bıraktım herkeste
Bir düştü bıraktı herkes bende
sığamıyorum hiçbirine
toplu bütün yalnızlıklarım
Yine de belki bir aynanın karşısına geçip gelirim sana
-sen misin gelen,
-benim, ama ne kaldıysa benden...