Öyle olmanın yanından bile geçmeyen insanların, -çoğu zaman içi boş bir özgüvenle- kendilerini overrated sanması, hatta bu durumun çevreleri tarafından da kabul görmesi ve fakat aslında hak ettikleri halde gereken değeri, ilgiyi, sevgiyi gör/e/meyenlerin de underrated (neye göre/kime göre, orası tartışılır tabii) insanlar olarak hayatlarına devam etmeleri karşısında "Adaletin bu mu dünya?"diye sormaktan alıkoyamıyorum kendimi.