Temmuz, geceden daha karanlık düşüncelerle kafasını yastığa koymuş tavanı izliyordu, aslında kafasının içindeki tek bir ses onu huzursuz ediyordu: ''Neden?'' Temmuz'a göre bu kelime, hayatın başlangıcı ve sonuydu ve bütün yaradılış bu sihirli kelimenin içinde saklıydı. Sonuçlar Temmuz için önemli değildi çünkü daha nedenini bile bilemediği sonuçlara katlanmak zorunda kalmıştı. O neden ölmüştü, neden bırakmıştı Temmuz'u? İçinde belirsiz bir öfke belirdi ama öfkenin kime ait olduğunu bilmiyordu. Neden insanlara inanmıyordu, neden insanlardan umudunu kesmişti? Bu soruları kendine tekrar tekrar sordu. Elleriyle vücudunu kıpırdatmadan yatağın yanında duran komodinden sigarasını aldı, derin bir nefes çekti. Aklındaki sorular büyüdükçe yatağı bir mezar gibi Temmuz'u içine çekiyordu. Sus, dedi kendi kendine, lütfen sus. O olsaydı Temmuz bunları düşünmezdi, bazı duygulardan eksik kalırdı; insan bütün duyguları yaşamamalı. Hem duygular ruhlar için, bu insanlara lanet gibi geçirilen bedenler nasıl kaldırsın duyguları? Temmuz sanki bir ses duymuş gibi kafasını kaldırdı, tüylerinin kabardığını hissetti, beyninden ayak uçlarına kadar elektriklenme hissetti. Neden diğer insanlar gibi değildi, neden bazı şeyleri unutamıyordu? Nedenlerin içinde boğulduğunu hissetti. Kelimeler sihirdi ve Temmuz nedenlerle lanetlenmişti.
Neden Laneti
Yayınlandı