Son günlerde çok popüler olan motivasyon konuşmalarını bilirsiniz.

Peki kendinize hiç sordunuz mu: Neden motive olmalıyım?


Bazılarına göre hayat amacına ulaşma yolunda iyi bir etken olarak görülen bu "zorlayıcı, motivasyon" belki seni istediğin yere getirir; ama şunu düşünmeden edemiyorum: Kendimi bir işi yapmaya zorluyorsam niye kendimde zorunlu motive olma ihtiyacı hissedeyim?

Bana kalacak olursa, bir şeyi gerçekten başarmak istemek onun her türlü yoluna fedakarca davranıp, sorumluluklarını alıp üstesinden gelmek, olmasa da yoluna devam etmektir. Ben eğer ki bu işi zorunlu yapıyorsam bunu gerçekten istemiyorum veya sadece sonucunu istiyorumdur. Severek yapamayacağım bir işte başarılı olacağımı düşünemiyorum, zaten severek yapıyorsam başarmamayı da yüksek potansiyel görerek o işi yapmaya devam edeceğim. Kişisel olarak tatminkar olamayacağım bir başarı veya başarısızlık bile olsa, zaten isteyerek yaptığım bir şeye bireysel isteğim doğrultusunda zevk almamaya başlayana kadar devam edeceğim gerçeği, o işi yaparken beni bir şeyin motive etmesi gerekmeyeceğini belirtir. Benim dışarıdan gözlemlediğim kadarıyla insanlar sonuçlarını istediği şeyleri yaparken zorlanıyor fakat kendilerine hiç bu soruyu sormuyorlar. Ben zorunlu yaptığım hiçbir şeyden zevk almadım, hep zevk aldığım şeyi kendime zorunlu kıldım çünkü bu beni belli bir noktada haz doğrultusuna eriştiriyor ve tatmin olmanın verdiği rahatlığı yaşıyorum.



Çoğunlukla yaparken zorlandığımız veya sadece sonucu için çaba sarf ettiğimiz şeyler yarım kalır veya başlangıç noktasında daha başlamadan biter. Başlangıç noktasının da öncesinde burada devreye karar verme mekanizması girer. Radikal bir şekilde alınan karar sonucu yapamayacağını bilse bile, bir güçlük hissetse bile onun sonucu için kendini boşa yorma çabası vardır insanoğlunda. Tam da burada devreye "motivasyon" girer. Kendimizi zorlayarak, başarma inancının getirdiği hevesle bir anda kendimizi o işi yaparken buluruz. Kısa sürede sonuç almak isteyen insanlar hemen o işin neticesini almak ve etrafa, "Bakın, ben bunu başardım, kendimle gurur duyuyorum." diyebilmek isterler. Tabii ki bu mümkün değil. Kendinden vererek çabalar, çabalar ve başaramayacağını anladığı zaman motive olma ihtiyacı duyar. Bu istemese bile o işi yapmadaki zorlamadır. Devreye giren motivasyon konuşmaları ve okuduğu motivasyon sözcükleri ona o kadar iyi gelir ki kendini hedefe odaklayarak yorgun düşer.


Peki ya kendini zorlayarak o işi başaran insanlar ne olacak, onlar da motive ihtiyacı duymuştur elbet.

Burada yol ikiye ayrılıyor:

1) Kendini zorlayarak başarmış biri, aldığı netice sonucunda başarmanın verdiği mutlulukla başarıyı elinde tutmak için de sarf edeceğini anladığında o başardığı işi bırakır. Sonuç olarak yapmayı sevmediğini anladığı için başarıyı elinde tutamaz, adım adım geriye düşer.

2) Kendini zorlayarak başarmış bir diğer kişi ise başarıyı elinde tutmak için elinden geleni yapandır. Zamanla fark edecektir ki o motivasyon aslında onun için boş bir şeydir. Sen aslında o zorluğu bile seviyorsun ki bunu hala elinde tutuyorsun. Bunu anlamak bu kişiler için fazla uzun sürmez ve aslında istediği şeyi yapar, kendini gerek inandırır gerek inandırmaz, onda o zorluk dediği şeyi bile tekrar yaşama isteği uyanır.



Son olarak:


Bir şeyi yapmak istiyorsanız gerçekten yaparsınız, sonuç almanız mühim değil yapmanız mühim. Eğer "motive" olma ihtiyacı duyuyorsanız bir an önce silkinip kendinize şu soruyu sormanızı tavsiye ederim:


Ben bunu yapmak istiyor muyum, yoksa kendimi mi kandırıyorum?