Neden hayata asla ayak uyduramıyorum? Neden duygularımı kimseye anlatamıyorum? Neden kimse gözyaşlarımı görmüyor? Neden hayatım ucuz romanlar gibi geçiyor? Neden her zaman yorgunum? Neden daima yalnızım? Neden her düşüncemde daha derine iniyorum? Neden her şeyi bu kadar kafama takıyorum? Neden artık insanları sevemiyorum? Neden herkesin yalan söylediğini hissediyorum? Neden dünya adil değil? Neden daima acı içindeyim? Neden Nedenlerin arasında boğulup duruyorum? Neden?


Bunca neden arasından çekip alamıyorum kendimi. Aklımda bu kadar neden olmasına rağmen bir tane olsun 'çünkü' yaratamıyorum kendime. Acı çekmek için mi geldim bu dünyaya? Hayat üstüme oynanan bir kumar mı? Yaşamayı hak edecek ne yaptım? Lütfen durun. Bırakın artık peşimi. Beynimi kapatıp rahatlamak istiyorum fakat rüyalarda bile kurtulamıyorum sizden. Ne olur bırakın, iki kelime içimi dökeyim artık. Her yazdığımı neden tekrar tekrar siliyorum? Ne kadar yazsam bile neden tatmin etmiyor? Çok yoruldum. Sen anlıyor musun beni? Yoksa sadece okuyup geçiyor musun? Üç cümle öncesini hatırlıyor musun mesela? Bu yazdıklarım senin için bir şey ifade ediyor mu? Umurunda değil. Olsa da elinden bir şey gelmez zaten. Sadece bitsin istiyorum. Kafamda dolanan o sorulardan kurtulmak istiyorum. Kendini bilmiş, kahverengi top sakallı, kısa saçlı... Üstünde oduncu gömleği olan bir adam var kafamda. Yüzünü tam seçemiyorum. Gözleri o kadar karanlık ki var mı yok mu bilemiyorum. Sen kimsin? Seni tanımıyorum. Neden konuşuyorsun sürekli? Neden düzeltmeye çalışıyorsun bir şeyleri? Neden sürekli yazıyorsun bir yerlere? İnsanlardan korkuyorum artık. Kimseye inancım ve güvenim kalmadı. Nereye kadar böyle devam edebilirim, dayanabilirim; bilmiyorum. Dayanmak istiyor muyum ondan da emin değilim. Her zamankinden daha yorgun hissediyorum. Tüm vücudum uyuşmuş sanki, elimi kaldırmaya halim yok. Vücudumdaki tüm kan yavaşça terk ediyor bedenimi. Yakında senden kurtulacağım kızıl sakallı adam… Kızıl sakal? Her neyse. Artık bir önemi yok. Seni de yavaşça unutmaya başlıyorum işte. Herkesten kurtulduğum gibi senden de kurtuluyorum. Kabuslarla uyanmak yok artık. Ağlayarak uyumak, acımı dindirmek için ilaçlar, sadece dinlenmek için gözlerimi kapattığımda bile siz şeytanları görmek yok. Son bir kez kapatacağım gözlerimi. Ne göreceğimi bilmiyorum. Tanrım lütfen. Beni duyuyorsun biliyorum. Çek al beni buradan. Bu benim seçimim değil, beni affet. Senin dünyana ait değilim, lütfen ruhumu özgür bırak. Yeterince yoruldum artık. Çaba… Kafamda cümleleri bir araya getirmek zorlaştı. Ellerim kalemi tutamayacak kadar uyuştu. Belki bir… Hissediyorum. Yakında huzura kavuşacağım, cehennemde olsam bile...