Acıyı çaldım ben, çam ağaçları arasından

Anılarla doluydu, temizledim canhıraş

Hiçliği kazıdım ben kollarıma

Gözlerimden kan aktı, ilk kez bir insanın gözlerinden kan akmıştır dedi Suahi

Yalnızlığım, tekliğim perçinlendi biraz da ona ağladım

Kansı...

Kaçmak istedim içimdeki her şeyden

Sonra yarı yolda döndüm, içimdeki her şey çıkınca benden

Kalmıyormuş bir şey de bende

İdraki keskin ölü kokusuydu, beynimden vurulmuşa döndüm

Sahi beyninden vurulanların da mı akmıyor gözünden kan

Yok dedi Suahi, "Yüzde yetmiş gerçek yüzde on bana inat."

-Eksik şeyleri doldurmamalıyız demişti zamanında

Dediğinden beri sözünün ardında Suahi

Ben olsam çoktan yapıştırmıştım, "Yüzde yirmi öylesine."

Aza kanaat edenler bulvarında yürüyordum, düşüne düşüne

istikrar ve dirayet, yani Suahi

Sonra "Çok" çekti canım, hamile bir kadından hallice

Çoka aşerdim yekten

Azdan çıktım, Suahi'yi orda bıraktım

Ne tas ne kebap, ne taş ne kuş

Bulamamak çoğu, atanın sözünden sebep

Bulunamamak çokta, çokta umurumda değil hani

Birazcık...Yokluğu ağlatmaz yani beni gözümde kanlarla

Suahi katılmaz buna fakat kimin umurunda

Suahi de ben de...