Deniz gördüğüm oluyor bazen bu kurak bozkırın ortasında.
Kendi benliğim gibi kurak bir bozkıra bırakmışken kendimi.
Bazen denizimi hissediyorum içimde.
Ne zamandır mahkûm ettim kendimi ve bu yalan yoruyor beni.
Gerçek şu; beni dinleyen ya da öyle hayal ettiğim bir sen var karşımda...
Aslında hemen şuracıkta ama ta uzak.
İnan olmuyordu çok uzun zamandır.
Sanki Mars yüzeyinde az nefesle idare eder gibi alışmıştı ciğerlerim.
Şimdi ne bileyim.
Alışık olmadığım bir parça nefes gibisin.
Gevezeliğim geri geliyor.
20 yaşında dünyada kötülüğü ayağının altına alacak bir ahmak kadar güçleniyorum.
Ama yolun yarısındayım ve bedenimden daha hızlı hayallerim ölüyor.
Biliyor musun, bilmiyorum.
Ya da bilmezden gel.
Bir gün sesler, heceler, kelimeler ve cümlelerim azalarak bitecek.
Ve sessizliğe ait vefasız biri sanacaksın sen beni.
Oysa bedenimden önce hayallerim ölecek.
Bunu bil.
Ya da bilmezden gel.
Ya da ne bileyim.