Nerede kalmıştık? Neresi burası? Nereden devam etmeli hayata? Neydi benim şiirim? …geçen gün yüzüme rastladım bir ilan panosunda, korktum birden, kusacak gibi oldum… Evet, evet, bu benim şiirim. Artık başını ve sonunu hatırlayamadığım kırık dökük şiirim. Hayatın anlam veremediğim bir noktasından izliyorum yaşamımı. Sanki nereye koyarsan koy, oraya ait olmayacak, olamayacak gibi. Yoruldum. Aynı insanları, aynı şeyleri defalarca kez, farklı bir sonuç umarak yaşamaktan yoruldum. Diyeceksin ki; neden yaşıyorsun o zaman, hayır diyebilirsin, isyan edebilirsin. Hayır, hayır diyemem. Döngüleri bilir misin? Sanki daire çiziyorum sürekli. Yahut çıkışları kapatılmış bir sokakta, bir baştan bir başa yürüyorum, durmadan, nefes almadan. Çıkmaz sokaklardan, bitmeyen yokuşlardan ibaret oldum. Ne diyordum? Heh. …geçen gün yüzüme rastladım bir ilan panosunda, korktum birden, kusacak gibi oldum. Tanıdım da halbuki, bendim, kendim. Fakat bakışlarım farklıydı sanki. Eskisi gibi değildi. İnsanın bir bakışları değişmez derler, doğduğunda nasıl bakıyorsan, yine öyle bakarmışsın. Benimkiler değişmişti sanki, benim değillermiş, ben değilmişim sanki. Belki de insanlar hakikaten böyle deliriyordur. Bir şeyi kafaya takıp onunla zihninin içine küçük bir delik açıyor, sonra kurcalaya kurcalaya o deliği bütün bir aklı yutacak kadar büyütüyordur. Bilmiyorum, aşamıyorum, devam edemiyorum. Takıldığım engel yahut her neyse, kaldırıp atamıyorum kenara. Devam edemiyorum yoluma, olduğum yerde savuruluyorum öylece. Çok düşüyorum, canım yanıyor. Düşmekten de yoruldum, savrulmaktan da. Uyumak istiyorum yalnızca, biraz, biraz huzurla. Uyumak dedim de gece oluyor. Gözlerim gibi, gözlerim gece oluyor. İnsanı delik deşik eden sessizlikler var, geceyi bölen çığlıklardan daha beter. Ellerini, gözlerini titreten; ruhunu ikiye bölen. Pes etmek istemiyorum, pes etmem, lakin belki de kabul ediyorum. Ben buyum işte; ama bu kadar değil, belki bundan daha azı, belki de çok fazlasıyım. Artık ben de bilmiyorum, ne yapacağımı hiç bilmiyorum. Sen üzülür müsün, bilmem, fakat gitmem gerek. Gitmem gerek, iyileşebilmek için. Gitmem gerekiyor, sırf dönebilmem için.