Dağların, kıtaların hatta şu koca adaların ardındasın muhtemelen. Şehrin gürültülü ışıkları, şaşaalı karmaşık hayatı seni kaçırmış olmalı. Bulunmak istemiyorsun ama ben seni bulmak istiyorum. Ruhumun kararmış halini sana göstermek istiyorum. Bir doktor gibi ne yapabileceğini düşün istiyorum. 


Tedavi etsen beni, en başından. Bu kırgın kalbimi çöpe atmama izin vermesen. Yeniden çalışabilir desen. Umut versen, bende hiç kalmayanı hediye etsen. Yüzme öğretsen mesela, boğulmaktan korkmamayı öğretsen...


Ya da bir enstrüman çaldır bana, içimde birikmiş melodileri dökebilmem için. Tekrar pembe gözlüklerle bakabilmeyi göster. Olumsuzluklara gülebilmeyi göster. Hayatın böyle olduğunu anlat. Çünkü ben tek başıma yapamıyorum. Seni istiyorum. Neredesin asla bilmiyorum. Hatta var mısın onu bile bilmiyorum. Sadece bekliyorum. Günlere, aylara, yıllara inat bir limanda oturmuş denizi izliyorum. Çünkü ya bu koca deniz yuttu seni bırakmıyor ya da karaya çoktan ayak bastın, arkamdasın ve seni beklerken beni izliyorsun. Ne dersin, artık boynumu çevirmeli miyim?