Genetik altyapımız, fiziksel özelliklerimiz, içine doğduğumuz ebeveyn ortamı, geniş aile şeklimiz, toplumun kültürel zemini ve zamanın ruhu hayata gözlerini açan insanın doğumu ile hayat nehrinde tutunduğu ilk dal parçası ve böylece diyagramdaki "Doğuştan Var Olan" kısmına yazabileceğimiz maddelerdir. Mevcut kaynaklarda yaşanan eksikler ve sorunlar ise "Doğuştan Yok Olan" olarak isimlendirilebilir.


Edinilmiş varlık; bireylerin doğuştan getiremediği, sonradan kazanmış olduğu her türlü nesne, nesneyle bağlantı biçimi ve statüyü anlatmak için kullanılmış bir kavramdır. Edinilmiş yokluk ise, bireylerin çeşitli nedenlerle edinilmiş varlıklarda hak ve inisiyatif kullanma hallerinin ortadan kalkmasıdır. Edinilmiş yokluk, bireyin kendi kazanımlarında yaşadığı doğrudan bir süreç olabileceği gibi tabloda belirtilen çeşitli kaynaklar tarafından da dolaylı olarak deneyimlenebilir. Edinilmiş yokluğun temel kaynakları; ebeveynler, geniş aile, arkadaşlar, toplum, bulunduğumuz yer, zaman ve kitle iletişim araçları ile maruz kaldığımız bilgilerdir.


Edinilmiş yokluk, bahsedilen kaynaklar tarafından değer atfedilen tüm konular için geçerlidir. Birey, kaynaklar tarafından edinilmiş yokluklar hedef gösterilerek kendiliğini inşa etmekten uzaklaşabilir. Edinilmiş yokluk; bir meslek hedefi, çok para kazanma, evlilik, tatil yapma şekli ve hatta sahip olunacak çocuk sayısını bile kapsayabilir. İnsan bu iki süreç arasında bir nesne haline gelip koşturmaya başlar. Doğuştan getirdiği varlığı ile edinilmiş yokluklar arasında çaba gösteren insan, bazı şeyleri elde ederken bazılarını elde edemez. Böylece edinilmiş varlık ve yokluk arası makas açılmaya başlar. Makas açıldıkça da olası iki sonuç devreye girer.


İlk sonuç, bireyin bu süreç içerisinde fiziksel ve ruhsal olarak çökkünlük yaşaması ve tükenmesidir. İkinci olası sonuç ise doğuştan var olanlar ile savaşma haline girmesidir. Bu noktada iki önemli konu "kendilik inşası" ve "minimalizm"dir. Minimalizm özü itibariyle edinilmiş olan her türlü varlığın asgari düzeyde sadeleştirilmesidir. Peki, edinmiş olduğumuz yoklukları görmeden minimalleşmek mümkün mü?


Edinmiş olduğumuz yoklukları, kaynaklar ile kendiliği ayrıştırarak ve kendiliği inşa ederek aşabiliriz. Kendiliğe ulaştıkça da minimalizm ortaya çıkacaktır. Çünkü zihnimizde taşıdığımız ötekilerin farkına varmak ve arınmak mümkün olacaktır.