İncir yapraklarıyla gölgelenmişti
Yüreğimdeki bataklık
Ne ağaç ne çalı ne de ot
On üç yapraklı bir Nilüfer
Bilmediğim bir sesi vardı
Gecenin
Yaralı bir ceylan iniltisi
Kafes içerisinde bir aslan
Düşler denizinde gömülürken
Umutla sabrı çiğnedim
Düşünürüm her gece
Derin bir hüzünle
Gözlerim buğulu
Nilüfer;
Kanatları kapalı bir kaya
Ben bir bataklık
O bir peri
Tanyeri ağıranda başladı feryadım
Gözlerim Nilüfer’de
Gözleri kıraç dağın ardında
Ben Nilüfer’e âşık Nilüfer güneşe
Sevinci ve acıyı yaşattı
Gözlerimde
Küçümsemesi iğreti bakışında
Delice sözleri
O dolambaçlı yollarda
Ben leş kokulu bir bataklık
O, yamacımda mis kokulu
Karanlığa hasret
Güneşe lânet
Onun özlemi
Ben Nilüfer’e âşık Nilüfer güneşe