Sevgili Nima, o kadar çok mektup yazdım ki derdimi insanlara söyleyebileceğimi unuttum. Benim dilim mektuplar olmuştu sanıyordum ki sesim mürekkebim kadar yetişmeyecek kimseye. Bak hâlâ elimde kalem ve yine sana sesleniyorum.

Senin hayalinle kaçıyorum çünkü gerçeklerden, seni düşlerimde süsleyip oturtuyorum karşıma.

Sözlerinin kuş tüyü gibi havada ağır ağır süzüldüğünü ve sesinin o yumuşaklıkla odayı doldurduğunu hayal ediyorum. Gözlerini süslüyorum, ağrılı ve bitkin hallerinden sıyırıp. Fakat sadece bana bakmaları için ne yapabilirim diye içimden söylenip duruyorum. Sen yokluğunla bile odamı dolduruyorsun. Hayalin bir bedene bürünüp evimin içinde geziniyor. Karşıma oturuyor ve bana sorular soruyorsun üstelik ben senin hayalini bile cevapsız bırakıyorum. Duvarlarda neden boş çerçeveler var?

Tekrar ediyorum içimden.

Duvarlarda neden boş çerçeveler var?