Gerçekten ve yalnızca kimi hayatlar kimi hayatlardan kimi çocuklar kimi çocuklardan daha şanslı doğuyor. Bu bizzat gözlemlediğim bir durumdu.Kırmızı tişörtlü mülteci bebekle,en azından ebeveynleri tarafından kabul gören bebek hiçbir yasa da eşit olamayacak. Hiç bir mutluluk dündeki bir eksikliğin yerini doldurmayacak. O çokça dillendirilen -sonunun ışıklı olduğu belirsiz- yarın, bugün yaşanmayacak. Ve ben bu akıl oyununda,ansızın bir hayat rutini içinde dalıp dalıp kanaatin ve olasılığın neliğini sorgulamaktan hiçbir zaman vazgeçemeyeceğim.Ucunda bir yer ya da sonuç yok bunun,fakat belliki "şükret yavrum" teyzelerinden bu cümleyi her duyduğumda , önce kendi sonra da onlarca farklı çocuk bedeninde yeniden dağılacağım. Olasılık ağacında ve - yalnızca kimi- lokmaların içinde kurdun, ne işi olduğunu ,ona bu işi üstleyenin amacını ve kimine 'şükret yavrum' payının neden düştüğünü her ne iş yapıyorsam yapayım durmadan arayacağım. Bu hisle günün herhangi bir saatinde kanaya kanaya aydınlanmalar yaşayacağım.

Ve gecenin bir vakti yanan gözlerimi kapayıp yıllar sonrasından geriye bir bakışla seziyorum ki:


Bana inancımda seksek oynatacak bu his ya beni buhar edecek ya da yağmur.